Ülkemizin ve toplumumzun yaşamış olduğu bu karanlık çetin günlerimize yeni bir tartışma ortamı yaratmak adına ''yeniden SOL'' demek istiyoruz.
   
  YENİDEN SOL
  devrim
 

SOSYALİST EKİM DEVRİMİ YAŞIYOR!!!


Tarih yaprakları 17 Ekim 1917’yi gösterdiğinde milyonlarca işçi ve emekçi sihirli bir değnekle dokunurcasına ayağa kalkıyor, ” Ekmek,Özgürlük ve Barış” haykırışları “ bütün iktidar Sovyetlere “ bayrağı altında eyleme dönüşüyor ve Rusya’da işçi sınıfı ve emekçi yığınlar iktidara el koyuyor ve sosyalizmi zafere taşıyordu. Ekim devrimi milyonlarca emekçinin harekete geçirilişinin adıdır.Kapitalist feodal sömürü koşullarında köleliğe mahkum edilen işçi ve emrkçi yığınları Bolşevik Partisinin önderliğinde devrimci eylem içine çekilişidir, politik ve toplumsal yaşamada doğrudan katılmalarıdır.


90.yılını kutladığımız Sosyalist Ekim devrimi yaşamı vareden insanların yaratıcı güç ve yeteneklerinin özgürce gelişip serpilmesinin önündeki engelleri kaldırılışıyla, dünya üzerindeki ilk kez bir ülkenin bu devasa etkene dayanıp ondan güç olarak varoluşunun başlangıcı olmuştur. O sıradan insanlar ki, uluslararası emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin, sol içindeki oportunist-revizyonist uzantılarının ,” yapamazlar, birkaç ay bile dayanamazlar, yıkılıp giderler” beklentilerini boşa çıkartmakla kalmamış, devrimi boğmak için düzenlenen iç ve dış gericiliğin “ haçlı seferlerini” birer birer bozguna uğratarak yürüyüşlerini sürüdürmüşlerdir.


Ekim devrimi başarıya ulaştıysa, bu kadın-erkek milyonlarca işçi ve emekçinin Bolşevik Partisi’nin sınanmış önderliğinde, politik, ekonomik, askeri tüm cephelerde sevk ve devrimci inisiyatifiyle, olağanüstü bir çaba ve birleşmiş demirden güçle,yaratıcı bir ruhla ileri atılışları sayesindedir.


Dahası Ekim sosyalist devrimi insanlığın önünde yeni ufuklar açmanın yanında,i nsanın kendinin ve doğanın efendisi olav cağı özgürlük dünyasına doğru, sınıfısız, sömüsüz, bir dünyaya hızlı yürüyüşün önünü açtı. Yeni bir çağın; kapitalizmden sosyalizme geçişin başlangıcı oldu. Ekim sosyalist devrimi insanlığın yaşamında çok şeyi değiştirdi. Yalnızca Rusya’da işçi sınıfını iktidara taşımakla sınırlı kalmadı. O, dünya işçilerinin birliği, 3. Enternasyonali kurarak sömürü ve zulme karşı birlik, mücadele ve dayanışmasını sağladı. Dünyanın bütün işçi ve emekçilere esin kaynağı oldu, onların mücadelelerine yol gösterdi. Soyalist Ekim devriminin üzerinde 90 yıl geçmesine karşın, yaptıkları ve yaratıklarıyla bugünde işçi ve emekçilere esin kaynağı olmaya devam ediyor.


Keza Ekim sosyalist devriminin Rusya’da yarattığı değişikliklere göz atmak, sosyalizmin gücünü anlamak ve Ondan öğrenmek bakımından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.






Politik özgürlük


Devrim öncesi Çarlık Rusyası’nda üretim araçları (fabrikalar, makineler, toprak gibi) devlet, tüm kurumlarıyla bir avuç egemen azınlığın elinde ve hizmetinde işliyordu. Ekim’de gerçekleştirilen sosyalist devrimle, üretim araçları, egemen azınlığın elinden alınarak kamulaştırılıp çoğunluğun hizmetine sunuldu.


17 Ekim’de işçi sınıfının iktidarıyla kurulan sosyalist devlet, ezilen, sömürülen çoğunluğun çıkarlarının savunucusu olup, gücünü işçi ve emekçi halktan alıyordu. Seçilenleri denetleme ve seçmen tarafından istendiği zaman yönetim organlarından çıkarma, seçim tarihini ve seçim düzenini belirleme yetkisine sahipti. Yani işçi ve emekçi halk politik özgürlüğe kavuşmuştu.


Kolektif mülkiyet haline getirilen üretim araçları işçi ve emekçi çoğunluğun elinde idi ve herkese emeğinin karşılığı ilkesi uygulanmaktaydı. Tüm bunların yanı sıra çok uluslu bir coğrafya olan Rusya’da ulusal sorun çözüme kavuşturuldu; politik-ekonomik-kültürel ve toplumsal eşitsizliğe son verilerek, farklı milliyetlerden işçi ve emekçi yığınların gönüllü birliği oluşturuldu. Bu temelde 16 cumhuriyet, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği çatısı altında birleşmeyi başardı.


İşsizlik ve yoksulluğu bitiren yaşam


Resmi rakamlara göre, 1928–1932 yılları arasında dünyanın en gelişmiş kapitalist ülkelerinde işsizlik ve yoksulluk artmıştır.


1932 yılında işsiz sayısı Amerika’da 11 milyon, İngiltere’de yaklaşık 3 milyon, Almanya’da 5.5 milyonken, Sovyetlerde işsizlik unutulmuş, yaşam koşulları iyileşmiştir. 1932 yılında, işçi ve köylülerin gelirleri, yüzde 85 artmıştır.


Eğitimli ve kültürlü toplum


Nüfusun çoğunluğunun okur-yazar bile olmadığı Rusya’da Ekim devrimi sonrasında tüm kurumlarda eğitim parasız oldu ve okula devam zorunluluğu getirildi. 1933 yılında okur-yazar oranı yüzde 90’a çıkmıştı. Orta ve yüksek okullar, bilim ve ihtisas kurumları arttırıldı. Örneğin Çarlık döneminde 1914 yılında yüksek okul sayısı 91 sosyalizm döneminde 1933 yılında 600’e çıkmıştır. Bilim araştırma kurum sayısı da 840’a ulaşmıştır. Devrim öncesi Çarlık Rusyası’ndaki anadilde eğitim yasağı kaldırılarak her milliyete kendi anadilinde eğitim özgürlüğü sağlanmıştır.


Sağlık ücretsiz konut temel hak


Çarlık Rusyası’nda insan sağlığını hiçe sayan bir sistem ve son derece kötü sağlık koşulları mevcuttu. Birinci emperyalist paylaşım savaşının getirdiği yıkımlar buna eklenince salgın hastalıklar ve ölümler yaygınlaşmıştı. Sağlık paralı, işçi ve emekçi yığınlar tedavi olanağından uzaktı.

Ekim devrimi sonucu kurulan Sosyalist Sovyet iktidarı bu konuda da bir dönüm noktası oldu. Özel girişim sonucu kurulan hastaneler, ilaç firmaları kamulaştırılarak halkın hizmetine verildi. Dünyada ilk kez ücretsiz olarak halka sağlık hizmeti sunuldu.
Taşımacılık alanında da büyük firmalar kamulaştırılıp bütün araçlar ücretsiz olarak halkın hizmetine verildi. Yanı sıra apartmanlar, villalar kamulaştırılarak işçi ve emekçilerin konut sorunu çözüldü.


Eşit ve özgür kadın


Kadın sorununda Rusya’da egemen olan feodal gerici zihniyet, sosyalist Ekim Devrimiyle yıkıldı. Kadın dünyada ilk kez yasa düzeyinde erkekle eşit hale geldi. Sosyalist ekonomi ve kültür geliştikçe kadının örgütsel, toplumsal çalışma da ve ekonomik alanda sayısı ve rolü arttı. Örneğin; 1932’lerde kırda 6 bin kadın kolektif çiftliklerde başkanlık, 60 bin kadın yönetim üyeliği, 28 bini ekip şefliği, 7 bini traktör sürücülüğü, 100 bini üretimde grup yöneticiliği yapmaktadır.


Sanayi ve tarım


1933 yılında sanayi gelişimi Amerika’da yüzde 64.9, İngiltere’de 86.1, Almanya’da 66.8, Fransa’da 77.4 iken; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde sanayi gelişimi yüzde 201.6’dır.


Ekim sosyalist devriminin zaferiyle Sovyetler Birliği, dünyanın en büyük ve en makineleşmiş tarımına kavuştu. Kırda traktör sayısı 1929’da 34 bin 900 iken 1933 yılında 204 bine yükselmiştir. Üretim, 1913 yılı Çarlık dönemini üç dört misli aşmıştır. Toprak ve makineler Sovyet kolektif çiftliklerinde halkın hizmetine sunulmuş, yaşam ve çalışma koşulları iyileşmiştir.


İkinci dünya savaşının en çok yıktığı, en çok insanını kaybeden ülkesi olan Sovyetler Birliği’ydi. Ama 1949 yılında Sovyetler Birliği bütün istatistiklerde zamanın kapitalist devlerini geride bırakmıştı.


Ekim sosyalist devrimi kendini yöneten insanı yarattı. Ekim devrimine toplumsal karekterini veren temel örgütlenme biçimi Sovyetlerdi. Sovyet, çalışan kitlelerin, kendi verdikleri kararların kendilerinin uyguladıkları bir örgütlenme biçimi olarak,soyal ve siyasal yaşam arasındaki ikiliği, yöneten ve yönetilen arasındaki sınıflı toplumlara özgür işbölümünü ortadan kaldırmış ve toplumsal yaşamın, gerçek anlamda bir devlet olmayan Sovyetler biçiminde varolabileceğini açıkca ortaya koyuyordu.

Toplumsla yaşamın her hangi bir alnaında, her hangi bir kararı alanlarla bu kararı uygulayanların aynı insanlar olması, yöneten ve yönetilen ikiliğine son verilmesi demektir. Ekim devrimi, halkın gerçek anlamda kendi kendisini yönetmesinin kapılarını açtı. Kendi hayatlarına ilişkin kararları, her hangi bürokratik bir kurum aracılığıyla değil, bizzat kendileri vererek ve uygulayarak, Ekim devriminin gerçek yaratıcısı ve uygulaycısı kitleler, gerçek anlamda demokrasinin kurucusu ve uygulayıcısı oldular.
İşçiler ve emekçiler yaşanılan Ekim devrimiyle sosyalist sistemin patronsuz da fabrikaları yönetilebilece ğini, kendi gelecekleri hakkında karar alabilecekleri, kendi sistemlerinin sahipleri yani efendileri olduklarını yaşadılar. Burjuvazinin toplumun ve insanlığın sırtında bir kambur olduğunu kanıtladılar. İşçi sınıfı bu kamburu ve kan emicileri sırtından attığında pekala devleti ve toplumu yönettiğini gösterdi. Sosyalizmi yeniden kuracak olan işçi sınıfı geçmiş deneylerin bütün sonuçlarını hesaba katarak insanlığın kurtuluşunun yolunu açacaktır. Sosyalizm yeniden umuttur ve umut olmaya devam edecektir.


Son 20 yıllık emperyalizmin neoliberal saldırıları altında her geçen gün haklarını kaybeden, yoksulluğun dipsiz kuyusuna yuvarlanan insanlık artık “sosyalizm öldü, sınıf savaşları bitti” yalanlarına inanmıyor. İşçi ve emekçiler, ezilen halklar bütün kıtalarda, bu arada çöken revizyonist ülkelerde yeniden eşitlik-adalet ve özgürlük isteklerini yükseltiyorlar.

O halde, " Yaşasın Sosyalizm, Yaşasın Ekim devrimi” şıarlarıını yükselterek yeni ekimler için
dövüşmeliyiz.!

 
  Bugün 1 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı! Ülkemizin ve toplumumzun yaşamış olduğu bu karanlık çetin günlerimize yeni bir tartışma ortamı yaratmak adına ''yeniden SOL'' demek istiyoruz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol